Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
- Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.
Benim en iyi dostum bir kitaptır.
- My best friend is a book.
Yeteneğimin en iyisine göre görevimi yapacağım.
- I will do my duty to the best of my ability.
İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir.
- Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.
Tom'un yapabileceğinin en iyisi bu mu?
- Is this the best Tom can do?
Yapabileceğinin en iyisi bu mu?
- Is that the best you could do?
O en çok seyahat etmekten hoşlanır.
- She likes traveling best of all.
En çok hangi konuları seversin?
- What subjects do you like the best?
En fazla üç saat satın aldık.
- We've bought three hours at best.
En iyi biçimde sonuçlanmasını umuyoruz.
- We're hoping for the best.
Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı.
- Tom did the job to the best of his ability.
Zaman çok değerli bir şeydir, bu yüzden onu en iyi şekilde kullanmamız gerekir.
- Time is a precious thing, so we should make the best use of it.
Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- I will do my best to pass the examination.
Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir?
- What's the best way to get in touch with you?
You did not win because I was sloppy. You bested me, Uncle. I've never seen you fight like that before.”.
I did my best.