Tüketici elektroniği denen üreticiler arasında acımasız bir rekabet vardır.
- Among the manufacturers of so-called consumer electronics, there exists ruthless cut-throat competition.
Sonsuzluk vardır. Burada var...
- Eternity exists. It exists here...
Allah'ın var olduğuna inanıyor musun?
- Do you believe that God exists?
Türkiye'de zorunlu askerlik vardır.
- Compulsory military service exists in Turkey.
Sonunda, istediğimizi elde ettik.
- In the end, we obtained what we wanted.
Başka hiçbir yarışmacı böyle dikkat çekici bir başarı elde etmedi.
- No other contestant has obtained such a remarkable achievement.
Babasıyla parka gitme konusunda ısrar ediyor.
- He insists on going to the park with his father.
Anne akşam yedide evde olmamız gerektiğinde ısrar ediyor.
- Mother insists that we should be home by seven in the evening.
Kömür katranının damıtılmasıyla elde edilen bileşenler aşağıda gösterildiği gibidir.
- The components obtained by distillation of coal tar are as shown below.
This theory consists of three parts.
- Diese Theorie besteht aus drei Teilen.
Liberty consists of being able to make everything as harmless as possible.
- Freiheit besteht darin, alles machen zu können, was keinem anderen schadet.