bestehen geblieben

listen to the pronunciation of bestehen geblieben
الإنجليزية - التركية

تعريف bestehen geblieben في الإنجليزية التركية القاموس.

remained
kaldı

Babam alışveriş yaparken annem arabada kaldı. - Mom remained in the car while Dad shopped.

Jefferson sakin kaldı. - Jefferson remained calm.

remained
geriye kalan

Koru yakıldı, alevler yükseldi, ve kısa sürede bayan Askew ve arkadaş şehitleriyle ilgili geriye kalan bütün şey dökülen bir küller yığınıydı. - The wood was kindled, the flames arose, and a mouldering heap of ashes was soon all that remained of Mrs Askew and her fellow martyrs.

endured
sürmüş
endured
kaldırmış
endured
katlanmış
endured
dayanmış
endured
çekmiş
remained
geri kaldı
ألمانية - الإنجليزية
remained in existence
persisted
remained
endured
continued to exist
lasted