Twitter'ın sloganı Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu.'dur.
- The motto of Twitter is The best way to discover what's new in your world.
Benim en iyi dostum bir kitaptır.
- My best friend is a book.
Bizim restoran en iyisidir.
- Our restaurant is the best.
Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- I'll do my best on the test.
Yapabileceğinin en iyisini yaptın.
- You've done the best you can do.
Yapabileceğinin en iyisi bu mu?
- Is that the best you could do?
En çok hangi konuları seversin?
- What subjects do you like the best?
Bestecilerden hangisini en çok seviyorsun?
- Which of the composers do you like best?
En fazla üç saat satın aldık.
- We've bought three hours at best.
En iyi biçimde sonuçlanmasını umuyoruz.
- We're hoping for the best.
Elimden geldiğince şiiri en iyi şekilde çevirdim.
- I translated the poem the best I could.
Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı.
- Tom did the job the best he could.
Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- I'll do my best to pass the examination.
Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir?
- What's the best way to get in touch with you?
A rubber consists of the best of three games, unless one side wins the first two games.
He was listening to The Best of the Pink Floyd, smoking a joint.
You did not win because I was sloppy. You bested me, Uncle. I've never seen you fight like that before.”.
I did my best.
... And we'll continue to add the best of Google innovation so ...
... and-- ooh, best of all, ...