Ben tartışmaya katıldım.
- I participated in the discussion.
Tartışmalar uzun ve bazen acıydı.
- The discussions were long and sometimes bitter.
Tom mitinge katılmak için Mary'ye ihtiyaç olduğunu düşünmez.
- Tom doesn't think there is any need for Mary to attend the meeting.
Tom seninle bir miting yapmak ister.
- Tom wants to have a meeting with you.
Burada seninle buluşmayı asla hayal etmedim.
- Never did I dream of meeting you here.
Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutluydu.
- Meg was happy about meeting Tom again.
Öneriniz bizim buradaki görüşmemizle alakasız gibi görünüyor.
- Your suggestion seems irrelevant to our discussion here.
Görüşmeye ara vermek istemedim.
- I didn't want to interrupt the discussion.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Ben, atletizm karşılaşmalarına katıldım.
- I took part in the athletic meeting.