Ayrıca, bu gerçekten ilginç bir sorundur.
- Besides, it's a really interesting problem.
Gitmek istemiyorum ve ayrıca çok geç.
- I don't want to go, and besides it's too late.
O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır.
- That store sells many things besides furniture.
Tom ve Mary'nin dışında odada hiç kimse yoktu.
- There was no one in the room besides Tom and Mary.
İngilizcenin yanı sıra iki dil bilmekte.
- He speaks two languages besides English.
Bunun yanı sıra, nasıl dans edilir bilmiyorum.
- Besides that, I don't know how to dance.
Bunun yanında işşizlik artıyor.
- Besides that, unemployment is increasing.
Şimdi çok geç oldu. Üstelik, yağmur yağmaya başlıyor.
- It's too late now. Besides, it's starting to rain.
Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı.
- Besides being a great statesman, Sir Winston Churchill was a great writer.
I don't want to go anywhere besides India.