bertaraf

listen to the pronunciation of bertaraf
التركية - الإنجليزية
let alone ...; never mind about ...: Diyarbakır'a gitmek bertaraf, Bakırköy'e kadar bile gittiği hiç olmadı. He's never even been up to Bakırköy, let alone Diyarbakır
aside, ... apart, setting aside (the matter of), if we leave out (the matter of): Şaka bertaraf, akıllı adamdır. Joking aside, he's an intelligent man. Bu gariplikler bertaraf, burası rahat bir işyeri. These weirdnesses apart, this is a pleasant place to work
aside, out of the way
disposal
be disposed
bertaraf etmek
eliminate
bertaraf etmek
bypass
bertaraf etmek
to get rid of, to remove, to do away with, to eliminate
bertaraf etmek
to remove, eliminate
bertaraf etmek
(Hukuk) to dispose
bertaraf olmak
to be removed, be eliminated
bertaraf etmek
rule out
bertaraf et
{f} parry
bertaraf etmek
dispose of
bertaraf etmek
(deyim) keep clear of
bertaraf etmek
set aside
bertaraf etmek
get rid of
bertaraf etmek
remove
bertaraf etmek
avert
bertaraf et
{f} stave
bertaraf et
stave off
bertaraf et
{f} staved
bertaraf etmek
beat off
bertaraf etmek
stave off
bertaraf etmek
brush away
Bertaraf etmek
(Askeri) neutralization
bertaraf etmek
dodge
bertaraf etmek
destroy
bertaraf etmek
arrange
geri dönüşümsüz atıkların güvenli bertaraf edilmesi
(Hukuk) safe disposal of nonrecoverable waste, residues
nihai bertaraf
ultimate disposal
sorumluluk bertaraf etme
excluding liability
tehlike bertaraf etme
(Kanun) averting danger
ürünlerin bertaraf edilmesi
(Hukuk) (imha) disposal of products
التركية - التركية
bertaraf
المفضلات