Tom sınav için iyi hazırlandı.
- Tom was well prepared for the exam.
O, çok kısa bir sürede yemeği hazırladı.
- She prepared the meal in a very short time.
Her önceden iyi hazırlanmış.
- Everything was prepared well in advance.
Tom hazırlanmış gibi görünüyor.
- Tom looked like he was prepared.
Tom hazırlanmak istiyor.
- Tom wants to be prepared.
Tom hazırlanmak istedi.
- Tom wanted to be prepared.
Biz bir saldırı için hazırlandık.
- We prepared for an attack.
Tom sınav için iyi hazırlandı.
- Tom was well prepared for the exam.
Acil bir durum için hazırlıklı olmalısın.
- You must be prepared for an emergency.
O, yağmur için hazırlıklı olarak dışarı çıktı.
- He went out prepared for rain.
I am ready to help you.
- Ich bin bereit, dir zu helfen.
Life begins when you're ready to live it.
- Das Leben beginnt, wenn du bereit bist, es zu leben.