Your ideas are different from mine.
- Senin fikirlerin benimkinden farklı.
Your plan seems better than mine.
- Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
Tom is a friend of mine.
- Tom, benim bir arkadaşımdır.
She is a friend of mine.
- O benim bir arkadaşım.
It's too hard for me.
- Bu benim için çok zordu.
It is easy for me to read this book.
- Bu kitabı okumak benim için kolay.
I can't bring myself to trust his story.
- Ben onun hikayesine inanamıyorum.
I made this clothing myself.
- Bu giysiyi ben kendim yaptım.
In that respect, my opinion differs from yours.
- O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
Put yourself in my place.
- Kendini benim yerime koy.
My brother-in-law is really egotistical.
- Eniştem gerçekten bencil.
Thomas thinks he's the center of the world. He's very egocentric.
- Thomas kendisini dünyanın merkezi zannediyor. O, çok ben merkezci.
Each molecule in our body has a unique shape.
- Vücudumuzdaki her molekülün benzersiz bir şekli vardır.
Benzene molecules are hexagonal in shape.
- Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.