O bizim şirketimizin altyapısına yatırım yapmak istiyor.
- She wants to invest in our company's infrastructure.
Maglev trenleri pahalı bir altyapı gerektirir.
- Maglev trains require expensive infrastructure.
Daha büyük kilise organları insanların duymadığı vücutlarında titreşim olarak hissettiği ses ötesi kullanıyor.
- The larger church organs use infrasound, which people do not hear, but feel as vibrations in their bodies.