الإنجليزية - التركية
تعريف belonging to grammar, exact في الإنجليزية التركية القاموس.
- grammatical
- gramer
Bence bu gramer hatasından çok, bir yazım hatası.
-I think it's just a typo, rather than a grammatical error.
Gramer olarak doğru ama anadil olarak konuşanlar böyle bir şey söylemezler.
-Grammatically, it's correct, but native speakers wouldn't say something like that.
- grammatical
- dilbilgisel
Bu, dilbilgisel olarak doğru ama ana dil konuşuru muhtemelen onu bu şekilde söylemezdi.
-It's grammatically correct, but a native speaker wouldn't likely say it that way.
Bu cümle iyi görünüyor ve dilbilgisel olarak doğrudur.
-This sentence sounds good and is grammatically correct.
- grammatical
- gramer kurallarına uygun olarak
- grammatical
- {s} gramatik
Öğretmen öğrenciler tarafından yapılan gramatik hataları gösterdi.
-The teacher pointed out the grammatical errors made by the students.
- grammatical
- sarfi
- grammatical
- {s} gramatikal, gramer kurallarına uygun
- grammatical
- {s} gramere ait, dilbilgisel
- grammatical
- {s} kurallı
- grammatical
- sarfça
- grammatical
- {s} dilbilgisi kurallarına uygun
- grammatical
- gram matically gramer bakımından
- grammatical
- dilbilgisine uygun
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف belonging to grammar, exact في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {a} grammatical
belonging to grammar, exact
الواصلة
be·long·ing to grammar, ex·actالنطق
Resimler
المفضلات