Are you looking for a definite article?
- Belirli bir artikel mi arıyorsun?
In Esperanto there is no indefinite and only one definite article.
- Esperantoda belirsiz artikel yoktur ve sadece bir tane belirli artikel vardır.
In American football the defense has a specific job.
- Amerikan futbolunda defansın belirli bir işi var.
Tom didn't mention specific dates.
- Tom belirli tarihlerden söz etmedi.
He is threatened by a certain gangster.
- O belirli bir gangster tarafından tehdit edilmektedir.
Properly used, certain poisons will prove beneficial.
- Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
I have nothing particular to do.
- Yapacak belirli bir şeyim yok.
I don't think Tom is the right person for this particular job.
- Tom'un bu belirli iş için doğru kişi olduğunu sanmıyorum.
I've kept a blog before. I didn't really have a set theme; I just blogged about whatever happened that day.
- Ben daha önce bir blog tuttum. Gerçekten belirli bir konum yoktu; Sadece o gün olan herhangi bir şeyi blogladım.
I set myself realistic goals.
- Kendime gerçekçi hedefler belirliyorum.
The more people buy a given item of merchandise, the higher its price.
- İnsanlar malların belirli bir öğesini ne kadar çok alırsa, onun fiyatı o kadar yüksek olur.