There's no documented proof.
- Belgelenmiş bir kanıt yok.
There's no documented proof.
- Belgelenmiş bir kanıt yok.
President Lincoln wrote all five of these documents.
- Başkan Lincoln bu belgelerin tüm beşini yazdı.
He died soon after he received the documents.
- Belgeleri aldıktan kısa bir süre sonra öldü.