Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
- The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
Belgeleri aldıktan kısa bir süre sonra öldü.
- He died soon after he received the documents.
Sami bu dökümanı imzalamak zorunda kalacak.
- Sami will have to sign this document.
Burada ki tek problem, bu dökümanların çevirecek birilerinin olmaması.
- The only problem here is that there isn't anybody to translate these documents.
Tom evraklara bir göz atıyor.
- Tom is looking through the documents.
Tom evrakı Mary'nin masasına koydu.
- Tom put the document on Mary's desk.
Savaş suçlarını belgelemekten başka seçeneğim yoktu.
- I had no alternative but to document the war crimes.