beldame

listen to the pronunciation of beldame
الإنجليزية - التركية
kocakarı
acuze
şirret kadın
grandmother
{i} babaanne

Tom'un büyük büyük büyük babaannesi İskoçya'da yaşadı. - Tom's great-great-great grandmother lived in Scotland.

Babaannen kaç yaşında? - How old is your grandmother?

grandmother
{i} anneanne

Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı. - When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.

Anneannem yavaşça konuşuyor. - My grandmother speaks slowly.

grandmother
büyük anne

Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik. - My grandmother is still vigorous at 82 years old.

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı. - When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.

beldam
{i} acuze
beldam
{i} şirret kadın
beldam
{i} kocakarı
grandmother
{i} büyükanne

Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor. - My grandmother goes for a walk in the evening.

Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de. - My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.

grandmother
{i} nine

Ninem bu sabah mektubu yolladı. - My grandmother posted the letter this morning.

Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim. - Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny.

beldame
المفضلات