He is a watchman in this building.
- Bu binada bir bekçidir.
The night watchman has a police dog.
- Gece bekçisinin bir polis köpeği var.
He bought a guard dog to keep out intruders.
- Yabancıları yaklaştırmamak için bir bekçi köpeği aldı.
Tom is a part-time guard.
- Tom bir yarı zamanlı bekçi.
Tom's father was a school custodian.
- Tom'un babası bir okul bekçisiydi.
Tom is a lighthouse keeper and leads a lonely life.
- Tom, deniz feneri bekçisi ve yalnız bir hayat sürüyor.
He bought a guard dog to keep out intruders.
- Yabancıları yaklaştırmamak için bir bekçi köpeği aldı.
Tom threw a piece of meat to the watchdog.
- Tom bekçi köpeğine bir parça et attı.
A dog that barks all the time isn't a good watchdog.
- Her zaman havlayan bir köpek iyi bir bekçi köpeği değildir.