Evin içi hoş ve ılıktı.
- It was nice and warm inside the house.
Ada yıl boyunca ılıktır.
- The island is warm all year.
Gerçekten Tom'un yeterince samimi olduğunu düşünüyor musun?
- Do you really think Tom is warm enough?
Mary çok samimi görünmüyor.
- Mary doesn't seem very warm.
Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.
- I can remember the warmth of her hands.
Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.
- I can remember the warmth of his hands.
Onun sıcak kişiliği güzelliğine çekicilik katıyor.
- Her warm personality adds charm to her beauty.
Bugün güzel ve sıcak.
- It's nice and warm today.
Tom sıcakkanlı ve cömerttir.
- Tom is warm and generous.
O bir cep ısıtıcısı ile kendini ısıttı.
- He warmed himself with a pocket heater.
Kendisini ateşle ısıttı.
- She warmed herself by the fire.
O, oğlunu içtenlikle kucakladı.
- He embraced his son warmly.
Onları çok içten bir biçimde karşıladı.
- She extended a warm welcome to them.