being in proper time; timely; seasonable; favorable; as, tidy weather

listen to the pronunciation of being in proper time; timely; seasonable; favorable; as, tidy weather
الإنجليزية - التركية

تعريف being in proper time; timely; seasonable; favorable; as, tidy weather في الإنجليزية التركية القاموس.

tidy
{s} derli toplu

Tom odasını derli toplu tutar. - Tom keeps his room tidy.

tidy
{s} çok

Tom çok düzenli, değil mi? - Tom is very tidy, isn't he?

Tom'un dairesi çok düzenli. - Tom's apartment is very tidy.

tidy
{s} düzenli, derli toplu, muntazam
tidy
{i} sandâlye arkası örtüsü
tidy
{s} şık
tidy
temizleyip nizama koymak
tidy
{f} (up) (dağınık bir yeri veya eşyayı) toplamak, bir
tidy
{s} tertipli
tidy
{s} epey
tidy
derleyip toplamak
tidy
(isim) ıvır zıvır kutusu, çöp sepeti, sandâlye arkası örtüsü
tidy
tidilydüzenle
tidy
tertip
tidy
düzenl

O her zaman temiz ve düzenli. - She is always neat and tidy.

Düzenli bir dairesi var. - She has a a tidy apartment.

tidy
{f} düzenle

Odamı düzenlemek zorunda olduğum için dışarı çıkmayacağım. - I am not going out because I have to tidy my room.

tidy
tidiness düzen
tidy
(up ile) derleyip toplamak
tidy
kutu
tidy
(sıfat) düzenli, derli toplu, temiz, tertipli, şık, epey, çok
الإنجليزية - الإنجليزية
tidy
being in proper time; timely; seasonable; favorable; as, tidy weather
المفضلات