being at or near the middle, holding a midway position; amidst

listen to the pronunciation of being at or near the middle, holding a midway position; amidst
الإنجليزية - التركية

تعريف being at or near the middle, holding a midway position; amidst في الإنجليزية التركية القاموس.

mid
önek orta
mid
{s} ortadaki
mid
ortabparçaal
mid
ortasındaki

Sahanın ortasındaki o küçük höyük nedir? - What is that little mound in the middle of the field?

Hediyen bir çölün ortasındaki bir vahanın keşfi gibiydi. - Your gift was like discovery of an oasis in the midst of a desert.

mid
{s} orta

En uzun parmak orta parmaktır. - The middle finger is the longest.

Kaplan kafesin ortasına uzanmıştı. - The tiger laid in the middle of the cage.

mid
arasında

Bu iki seçenek arasında orta yol yoktur. - There is no middle ground between these two options.

Üzengi örs ve iç kulak arasında, orta kulakta bir kemiktir. - The stirrup is a bone in the middle ear, between the anvil and the inner ear.

mid
pref. orta
mid
ortasında

Dersin ortasında konuşma. - Don't speak in the middle of a lesson.

O yer hiçbir yerin ortasında değildir. - That place is in the middle of nowhere.

الإنجليزية - الإنجليزية
{s} mid
being at or near the middle, holding a midway position; amidst
المفضلات