Akupunktur genellikle ağrıyı tedavi etmek için kullanılır.
- Acupuncture is often used to treat pain.
Çay ağacı yağı akneyi tedavi etmek için kullanılabilen doğal bir çözümdür.
- Tea tree oil is a natural remedy that can be used to treat acne.
İnsanlara böyle davranmak doğru değil.
- It's not right to treat people like this.
Bir çocuğa çok zalimce davranmak utanç verici.
- It's shameful to treat a child so cruelly.
Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum.
- I'd like to treat you to lunch to thank you for all your help.
Lütfen önümüzdeki hafta sana akşam yemeği ısmarlamama izin verir misin?
- Would you please allow me to treat you to dinner next week?
Nagano bölgesindeki arkadaşımı ziyaret ettiğimde, bana lezzetli soba ikram edildi.
- When I visited my friend in Nagano, I was treated to delicious soba.
İşte sizin için bir ikram.
- Here's a treat for you.
Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum.
- I'd like to treat you to lunch to thank you for all your help.
Could I get some temporary treatment because I'll be going back to Japan soon?
- Könnten Sie mich bitte nur provisorisch behandeln, da ich sofort nach Japan zurückkehren werde.
Nowadays parents treat their children more as equals than they used to and the child is given more freedom to make his or her own decisions in life.
- Heutzutage behandeln Eltern ihre Kinder stärker als Gleichgestellte als früher und ein Kind erhält mehr Freiheiten, seine eigenen Entscheidungen zu treffen.