1812 Savaşı başlamıştı.
- The War of 1812 had begun.
Salona gittiğimizde, konser çoktan başlamıştı.
- When we went to the hall, the concert had already begun.
Onunla ilgili anılarım azalmaya başladı.
- My memory of her has begun to recede.
Yolculuk henüz başladı.
- The journey has just begun.
... the number of people we are adding to the planet has begun to slow. ...
... machine learning algorithms have now begun to account for ...