تعريف begriffen في الإنجليزية التركية القاموس.
- recognized
- geçerliliği kabul edilmiş
- recognized
- Tanınmış
O tanınmış bir Amerikalı yazardır.
- That is a recognized American author.
O, konu üzerine tanınmış bir otoritedir.
- He is a recognized authority on the subject.
- recognised
- tanınan
- recognized
- tanınan
- recognized
- saygın
- recognized
- tanınmak
Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız.
- Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press.
O, şimdi en umut verici yazarlardan biri olarak tanınmaktadır.
- Now he is recognized as one of the most promising writers.
- recognized
- kararlaştırılmış
- recognized
- muteber
- recognized
- onaylı
- seen
- görülen
Gökyüzünde görülen bir sürü yıldız vardı.
- There were a lot of stars seen in the sky.
Gökyüzünde görülen çok sayıda yıldızlar vardı.
- There were several stars to be seen in the sky.
- seen
- gözükmek
- recognized
- {f} tanı
Onu giydiği şapkadan tanıdım.
- I recognized her by the hat she was wearing.
Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.
- Having seen him in the picture, I recognized him at once.
- recognised
- bilinen
- apprehended
- tutukladı
Polis katili tutukladı ve onu kelepçeledi.
- The policeman apprehended the murderer and handcuffed him.
- realized
- gerçekleştirilmiş
- recognised
- tanıdık
- apprehended
- tutukla
Tom Boston'da tutuklandı.
- Tom was apprehended in Boston.
Suçluların hepsi tutuklandı.
- The criminals have all been apprehended.
- apprehended
- (Askeri) TUTUKLU: ABD ordusunda, suç işlediğine dair kuvvetli sebepler bulunması dolayısıyla, şahsi hürriyeti geçici olarak tahdit edilmiş kimse
