Doğum, yaşam macerası için başlama noktasıdır.
- Birth is the starting point for life's adventures.
Kendi işine başlamayı ciddi şekilde düşünüyor musun?
- Are you seriously thinking about starting your own business?
Sürücüler başlangıç çizgisindeler ve gitmek için çok istekliler.
- The drivers are at the starting line and raring to go!
Bu başlangıç noktası.
- This is the starting point.
O, yeni proje üzerinde çalışmaya başlamada hiç zaman kaybetmedi.
- She lost no time in starting to work on new project.
İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
- The train was just on the point of starting when I got to the station.