Tom onu duyduğuna rahatlamıştı.
- Tom was relieved to hear that.
Söylemek istediğim her şeyi söyledikten sonra oldukça rahatlamış hissettim.
- I felt quite relieved after I had said all I wanted to say.
Mahkeme, Müslüman öğrencilerin yüzme derslerinden muaf olamayacağına karar verdi.
- The court ruled that Muslim schoolgirls could not be exempted from swimming lessons.
Onu fazla mesai yapmaktan muaf tuttum.
- I exempted her from working overtime.
Rehineler yarın serbest bırakılmış olacak.
- The hostages will be released tomorrow.
Adam Ellie'yi tehlikeli bir durumdan kurtardı.
- The man extricated Ellie from a dangerous situation.
Onlar mahkûmu serbest bıraktılar.
- They released the prisoner.
Tom geçen ay cezaevinden serbest bırakıldı.
- Tom was released from prison last month.
Tom hapishaneden bırakıldı.
- Tom has just been released from prison.
Tom hastaneden serbest bırakıldı, ama ateşli silah yarası hâlâ iyileşiyordu.
- Tom had been released from the hospital, but he was still recovering from the gunshot wound.
He is exempt from the military service.
- Er ist vom Militärdienst befreit.