O, güzelce piyano çaldı.
- She played the piano beautifully.
Kilise çiçeklerle güzelce dekore edildi.
- The church was beautifully decorated with flowers.
Onun kadar güzel bir şekilde Çince yazan birini bulmak zordur.
- It's hard to find someone who writes Chinese as beautifully as he.
Bunun güzel bir şekilde üstesinden geldin.
- You handled that beautifully.
O güzel şekilde yazar.
- She writes beautifully.
O, güzelce piyano çaldı.
- She played the piano beautifully.
O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır.
- She is very beautiful, and what is more, very wise.
İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.
- Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting.
O araba gerçek bir güzelliktir.
- That car is a real beauty.
Danny'n güzellik duygusu yoktur.
- Danny has no sense of beauty.
Bayan Smith ünlü bir güzel kadındı.
- Mrs. Smith was a famous beauty.
Bir dağ sırtı eteğinde güzel bir şehirde yaşamak çok hoştur.
- It's very pleasant to live in a beautiful city at the foot of a mountain ridge.
O en güzel çiçekten hoşlanır.
- He likes the most beautiful flower.
Gökyüzünün harika rengi az sonra yok oldu.
- The beautiful color of the sky soon faded away.
Bu tırtıl harika bir kelebek olacak.
- This caterpillar will become a beautiful butterfly.
Manzaranın güzelliği kelimelerle anlatılamaz.
- The beauty of the scenery is beyond description.
Bir güzellik salonunda hoş ve mutlu bir zaman geçirmeye ne dersin?
- How about spending an elegant and blissful time at a beauty salon?
Buz pateni zarif ve güzel olabilir.
- Ice skating can be graceful and beautiful.
O güzel ve ayrıca çok zarif.
- She is beautiful, and what is more, very graceful.
Leyla şimdiye kadar tanıdığım en tatlı ve en güzel kızdı.
- Layla was the sweetest and most beautiful girl I have ever met.
O güzel değildi ama onun büyük, nazik kahverengi gözleri ve tatlı bir gülümsemesi vardı.
- She wasn't beautiful, but she had big, kind brown eyes and a sweet smile.
O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır.
- She is very beautiful, and what is more, very wise.
Fransa'nın bayanları güzeldir.
- The women of France are beautiful.
Beautiful! What a catch! (referring to an athlete catching a ball).
Beautiful! I dropped the soup on the floor!.
The skater performed a beautiful axel.
Chris is a beauty.
It's the long weekend. Beauty!.
The beauty of the deal is it costs nothing!.
He made a beauty pass through the neutral zone.
... demonstrating available resources absolutely beautifully ...
... beautifully is Malaysia. ...