تعريف be up to في الإنجليزية التركية القاموس.
- bilmek
- iş çevirmek
- kalmış olmak (karar birine)
- düşmek (karar birine)
- üstesinden gelebilmek
- sorumluluğunda olmak
- seçimine kalmak
- bağlı olmak (birine)
- anlamak
- yapabilmek
- 1. -i yapabilmek, -in üstesinden gelebilmek: Are you up to this? Bunu yapabilir misin? I'm not up to talking to him today. Bugün onunla
- kabiliyeti olmak
- ilgisi olmak
- yapıyor olmak
- karışmış olmak
- 1. (bir şeyi) yapabilmek.2. konuşma dili (bir şeyi) yapmak.3. konuşma dili (kötü bir şey) yapmak; (iş/dolap) çevirmek; (halt) karıştırmak/etmek.4. (bir şey) (birine) kalmak/düşmek; (birinin) seçimine kalmak, (birine) bağlı olmak; (birinin) sorumluluğunda olmak
- be up
- bilmek
- up to
- -e bağlı
- up to
- -e kalmış
- up to
- -e kadar
- be up
- artmış olmak
- be up
- sona ermiş olmak
- be up
- ayakta olmak
6.30'a kadar ayakta olmak zorundayım.
-I have to be up by 6:30.
Bütün gece ayakta olmak istemiyorum.
-I don't want to be up all night.
- be up
- kapalı olmak
- be up
- (Konuşma Dili) olmak üzere
- be up
- bitmiş olmak
- up to
- değin
- up to
- yüksekliğine kadar
- up to
- ila
- up to
- önüne
- up to
- yanına
O onun yanına gitti ve tokalaştı.
-He went up to her and they shook hands.
Tom'un gelip seninle konuşmasını beklemek yerine, sadece onun yanına gitmelisin.
-Instead of waiting for Tom to come up and speak to you, you should just go up to him.
- up to
- yeterli
Oldukça yeterli olduğumu hissetmiyorum.
-I am not feeling quite up to par.
Noele kadar bir araba almak için yeterli para biriktirmeliydim.
-I ought to have enough money saved up to buy a car by Christmas.
- up to
- -e uygun
- up to
- e kadar
- be up
- yükselmek: "His fever iş up. - Ateşi yüksek."
- be up
- keyfi yerinde olmak, mutlu olmak
- be up
- yataktan kalkmış olmak; henüz yatmamış olmak: "He's never up before six. - Saat altıdan önce hiç yataktan kalkmaz."; "She's never up after ten at night. - Gece saat ondan önce yatar hep."
- up to
- -e varan
%30 a varan indirimler - Save up to 30%.
- up to
- -a varan
%30 a varan indirimler - Save up to 30%.
- be up
- (deyim) sona ermek,bitmek
- be up
- iyi anlamak
- be up
- 1. yataktan kalkmış olmak; (uykuya) yatmamış olmak: He's never up before seven. Saat yediden önce hiç yataktan kalkmaz. She's never up after
- up to
- uygun
O, iş için uygun değil.
-He is not up to the task.
Onun işi standartlara uygun değil.
-His work is not up to standard.
- up to
- doğru
Mike çocuğa doğru yanaştı.
-Mike walked up to the boy.
Bir polis ona doğru geldi.
-A policeman came up to him.
- up to
- kadar
Gırtlağıma kadar borca battım.
-Got into debt right up to my ears.
O,şu ana kadar en iyi skordur.
-It's the best score up to now.
المصطلحات ذات الصلة
تعريف be up to في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- plot to -, scheme to -; be prepared to -, be ready to -; be able to -
- up to
- Capable of
Are you up to lifting something that heavy?.
- up to
- Considering all members of an equivalence class the same
There’s only one rooted tree with two leaves, up to ordering.
- up to
- Incumbent upon; the obligation of; the duty of
It's up to the prosecution to prove that the defendant is guilty.
- up to
- As much as; no more than
You can make up to five copies.
- up to
- For the option or decision of
It’s up to you whether to get the blue one or the red one.
- up to
- Against; next to; near; towards
Go up to the counter and ask.
- up to
- Doing; involved in
What have you been up to?.
- up to
- busy or occupied with; "what have you been up to?"; "up to no good"
- up to
- (informal) occupied with
- up to
- as far as. - (also up until) until
- up to
- indicating a maximum amount
- up to
- the duty or choice of
- up to
- [with negative or in questions] good enough for
- Up to
- till
- up to
- option or decision of a person
- up to
- busy or occupied with; "what have you been up to?"; "up to no good
- up to
- until; plotting to -, scheming to -; is capable of enduring -
- up to
- having the requisite qualities for; "equal to the task"; "the work isn't up to the standard I require"
- up to
- {e} until