be responsible for guarding an opponent in a game

listen to the pronunciation of be responsible for guarding an opponent in a game
الإنجليزية - التركية

تعريف be responsible for guarding an opponent in a game في الإنجليزية التركية القاموس.

cover
{f} kaplamak

Bu halı bütün yeri kaplamak için yeterince büyük. - This carpet is big enough to cover the whole floor.

Su, yeryüzünün yaklaşık %70'ini kaplamaktadır. - Water covers about 70% of the earth.

cover
örtü

O, arabasının üzerine bir örtü koydu. - He put a cover over his car.

Tom yeni aldığı masa örtüsüyle masayı örttü. - Tom covered the table with the new tablecloth he'd just bought.

cover
(Tekstil) 1. örtmek, kaplamak 2. muhafaza 3. kapak
cover
üzerini örtmek
be responsible for
den sorumlu olmak
be responsible for
-den sorumlu olmak
be responsible for
bakmak
cover
istila etmek
cover
üst kapak
cover
bastırmak
be responsible for
sorumlusu olmak
cover
silahla korumak
cover
zarf
cover
(yol) katetmek
cover
-e silah tutmak/doğrultmak
cover
(ayrıntıları/vb.) aktarmak
cover
karşılamak

O, masrafları karşılamak için yeterli paradır. - That's enough money to cover the expenses.

Onun kaybını karşılamak zorundayım. - I have to cover his loss.

be responsible for
-in nedeni/sorumlusu olmak, -den sorumlu olmak
cover
(Muzik) Düzenleme, aranjman: Belirli sesler, çalgılar veya topluluklar için yazılmış bir eserin, başka sesler, çalgılar veya topluluklar tarafından söylenip çalınabilmesi için o eserde yapılan değişiklik, aranjman
cover
cover crop toprağı muhafaza etmek için kışın ekilen ekin
cover
(Askeri) (AMERİKAN SAVUNMA KURULU) İSTİKAMETE BAK !: İstikamete bakılması için verilen emir veya komut. Ayrıca bakınız: "cover off". COVER (NATO, AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI): ÖRTME: Kara, hava veya deniz kuvvetleri tarafından, taarruz, savunma, bunlardan biri veya her ikisinin birden tehdidiyle yapılan koruma. COVER (NATO, AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI): ÖRTÜ: Bir bireyi, planı, harekatı, birliği veya tesisi düşman istihbarat çabalarından ve bilgi sızmasından korumak için alınması gereken önlemler. COVER (NATO, AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI): DİNLEME: Almaçla sürekli dinleme durumunda olmak. Bu esnada göndermeç kalibre edilmiş durumda bulundurulur ancak derhal kullanılmak üzere hazır olması gerekmez. COVER (NATO, AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI): ÖRTÜ: Tabii veya suni olarak yapılmış sığınak veya korunma yeri. COVER (NATO, AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI): ARAZİ FOTOĞRAFI: Belirli bir arazi parçasını gösteren fotoğraf veya diğer görüntü kayıtları. COVER (NATO, AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI): "BELİRTİLEN MEVKİYE GEÇ": "Avcıları kuvvet/üs ile temas noktası tayin edilen uzaklıkta tut" anlamına gelen bir kod. Ör. B mevkiine geç yirmi yedi ila otuz mil
cover
(isim) örtü; kapak, kap, kaplık, paket; zarf, kılıf; kuver; av yeri; sığınak, bahane
cover
{i} tic. karşılık
cover
{i} bahane
cover
{i} kapak; örtü
الإنجليزية - الإنجليزية
cover
be responsible for guarding an opponent in a game

    الواصلة

    be re·spon·si·ble for guarding an op·po·nent in a game

    التركية النطق

    bi rispänsıbıl fôr gärdîng ın ıpōnınt în ı geym

    النطق

    /bē rēˈspänsəbəl ˈfôr ˈgärdəɴɢ ən əˈpōnənt ən ə ˈgām/ /biː riːˈspɑːnsəbəl ˈfɔːr ˈɡɑːrdɪŋ ən əˈpoʊnənt ɪn ə ˈɡeɪm/
المفضلات