Bunun hakkında makul olmak zorundasın.
- You've got to be reasonable about this.
Tom yemek yemek için makul fiyatları olan yer arıyordu.
- Tom was looking for place to eat that had reasonable prices.
Bu ikinci el arabanın fiyatı makul.
- The price of this used car is reasonable.
O, benim önerimin mantıklı olduğunu kabul etti.
- She allowed that my offer was reasonable.
Bir dahaki sefere daha mantıklı bir gerekçe bulmayı dene.
- Try and come up with a more reasonable excuse next time.
Şu an onların fikirlerini yermek kolay, fakat onlar o zaman epey haklı göründü.
- It's easy to lampoon their ideas now, but they seemed quite reasonable at the time.
Buradaki fiyatlar oldukça makul.
- The prices here are quite reasonable.
O oldukça makul bir fiyat.
- That's a fairly reasonable price.
... So a reasonable model is that new starts are probably going ...
... out to be quite reasonable criticisms. ...