Kuşları gözlemlemekten hoşlanıyorum.
- I like to observe birds.
Amerikan siyasetini, özellikle başkanlık seçimi sırasında gözlemlemek ilginçtir.
- It's interesting to observe American politics, especially during a presidential election.
Gece gökyüzünü incelemek için bir teleskop aldım.
- I bought a telescope in order to observe the night sky.
Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.
- This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.
Ben sadece gözlemek için buradayım.
- I'm just here to observe.
Mary kuşları gözlemekten hoşlanır.
- Mary likes to observe birds.
Tom yürüyen insanları gözlemlemeyi sever.
- Tom likes to observe the people walking by.
Tom kuşları gözlemlemeyi sever.
- Tom likes to observe birds.
Kadın gözlemler ve erkek düşünür.
- The woman observes and the man thinks.
Tom kuşları gözlemlemeyi sever.
- Tom likes to observe birds.
The senator observed that the bill would be detrimental to his constituents.
From this vantage point we can observe the behavior of the animals in their natural habitat.