Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

be obliged

listen to the pronunciation of be obliged
الإنجليزية - التركية
memnun olmak
mahkum olmak
minnet duymak
minnettar olmak
memnun olmak: I'd be obliged if you'd come early. Erken gelirsen memnun olurum
müteşekkir olmak
be obliged to
mecbur olmak
obliged
zorunlu

Hayır, zorunlu değilsin. - No, you're not obliged.

14 yaşından itibaren Hollanda'da kimlik taşımak zorunluluğu vardır. - From the age of 14 one is obliged to carry ID in Holland.

obliged
minnettar

Ben nezaketin için sana çok minnettarım. - I am much obliged to you for your kindness.

Beni kasabaya kadar götürebilirsen çok minnettar olurum. - I'd be much obliged if you could give me a lift into town.

must
{f} meli
be obliged to
zorunda kalmak
must
küf kokusu
must
Gitmiş olacak
must
şıra/zorunluluk
must
küflülük
must
zorunluk
obliged
borçlu
obliged
(Kanun) mükellef
obliged
mahküm olmak
obliged
zorlanan
obliged
zorlanmış
must
(tahmin belirtir) -meli
must
(zorunluluk/gereklilik belirtir) -meli
must
-malı
obliged
{f} zorla

Kate kitap okumaya zorlandı. - Kate was obliged to read the book.

be obliged to
yükümlü olmak
must
sıra; üzüm sırası
be obliged to
minnettar olmak
must
He must go
must
yapılması gereken şey

Tom'a yapılması gereken şeyi nasıl yapacağı gösterilmeli. - Tom must be shown how to do what needs to be done.

must
kızmış kızgınlık
must
(isim) malı
must
gerekli şey
must
(İnşaat) -meli, -malı
must
He must have gone
must
dili şart
الإنجليزية - الإنجليزية
be obliged
المفضلات