be mindful of

listen to the pronunciation of be mindful of
الإنجليزية - التركية
hatırında tutmak
dikkat etmek
-i hatırında tutmak
-e dikkat etmek
care
{f} önem vermek
care
önemsemek
care
umursamak
care
aldırmak
care
{i} itina

Onu itinayla ambulansa kaldırdılar. - They lifted him carefully into the ambulance.

care
{i} özen

Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir. - Great care has been taken to use only the finest ingredients.

Kış havasında araba kullanırken önemli ölçüde özen, tavsiye olunur. - Considerable care is advised when driving in winter weather.

care
{i} aldırış
be of
olmak
care
iplemek
mindful of
önemseyen
be of
ol
care
kaygı

Annem, kaygısız, neşeli ve iyi huyludur. - My mother is carefree, cheerful and good-natured.

Onun hiçbir kaygısı yok. - He is free from care.

care
istemek
mindful of
i önemseyen
care
{i} himaye
care
kaygı/ilgi/koruma/özen
care
(Tıp) İhtimam, bakım
care
{f} merak etmek
care
{i} ilgi

İyi bir işçi her zaman aletleriyle ilgilenir. - A good workman always takes care of his tools.

O, babasının ölümünden sonra işle ilgilendi. - He took care of the business after his father's death.

care
{i} üzüntü

Endişeler ve üzüntüler onun aklında yaygındılar. - Cares and worries were pervasive in her mind.

care
{i} yapılması gereken şey
care
{i} merak

Beni gerçekten sevip sevmediğini merak ediyorum. - I wonder if you have ever really cared for me.

Merak etmeyin. Onunla ilgileneceğim. - Don't worry. I'll take care of that.

care
{f} kafaya takmak
mindful of
-i önemseyen
الإنجليزية - الإنجليزية
be aware of, be conscious of, remember
care
be mindful of

    الواصلة

    be mind·ful of

    التركية النطق

    bi mayndfıl ıv

    النطق

    /bē ˈmīndfəl əv/ /biː ˈmaɪndfəl əv/
المفضلات