Eğer sevilmek istiyorsan, sev!
- If you want to be loved, love!
Tom sevilmek istiyor.
- Tom wants to be loved.
Eğer sevilmek istiyorsan, sev!
- If you want to be loved, love!
Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.
- It is easy to love, but hard to be loved.
Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.
- Every beloved object is the center point of a paradise.
En sevgili oğlunu kaybetti.
- He lost his most beloved son.
Sevilen kişi olmadan hayatın hiç anlamı yoktur.
- Life without beloved person has no sense.
Hiçbir şey birinin boşa yaptığı kadar sevilen değildir.
- Nothing is as beloved as what one does in vain.
Bütün arkadaşlarıma ve sevgilime Mutlu Yıllar diliyorum.
- Wish all my friends and loved one Happy New Year.
Sanat herkes tarafından sevilir.
- Art is loved by everybody.
O herkes tarafından sevilir.
- She is loved by everyone.
Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.
- There is more pleasure in loving than in being loved.
Sevmek ve sevilmek en büyük mutluluk.
- To love and to be loved is the greatest happiness.
Noel gününde sevilen birini kaybetmeyi düşünemiyorum.
- I can't imagine losing a loved one on Christmas Day.
Sevilen birini incitme korkusundan daha kötü bir hapishane yoktur.
- There is no worse prison than the fear of hurting a loved one.
Adını öğrenmeden ve yüzünü görmeden önceleri de sana âşıktım.
- Twice and thrice had I loved thee before I knew thy face or name.
... And I'm very loved up. ...
... week later budget-cut claimed the job she loved ...