O, müzikle çok ilgilidir.
- She's very interested in music.
Tom okçulukla çok ilgili olduğunu söyledi.
- Tom said that he was very interested in archery.
Her zaman onun makalesini okumaya meraklıyım.
- I'm always interested in reading his column.
Piotr futbola meraklıdır.
- Piotr is interested in soccer.
Her birimiz az çok sanatla ilgilenmektedir.
- Every one of us is more or less interested in art.
Japon tarihi ile çok fazla ilgilenmektedir.
- He is very much interested in Japanese history.
Ben Esperanto öğrenmek istedim, çünkü beni çok ilgilendiriyordu.
- I wanted to learn Esperanto, because it interested me very much.
Seni ilgilendiren bir şey var mı?
- Is there something that interested you?
... young people to enter the profession, so it's great that you're interested in becoming an ...
... And I said, well, you know, I've always been interested ...