Dün hayvanat bahçesine gittim ve iri bir denizayısı gördüm.
- Yesterday I went to the zoo and saw a huge walrus.
İki iri boğa fili, hangisinin yeni nesil babası olacağını belirlemek için birkaç gün boyunca düello yaptı.
- Two huge bull elephants duelled for several days to determine which one would father the next generation.
Aslan kocaman ağzını açtı ve kükredi.
- The lion opened its huge mouth and roared.
Kocaman bir canavar dağdan aşağıya iniyor.
- A huge monster is coming down the mountain.
Dev bir tanker rıhtımdan ayrıldı.
- A huge tanker just pulled out from the dock.
O araba dev bir motora sahip.
- This car has a huge engine.
Muazzam bir kahvaltı yaptım, bu yüzden şimdi gerçekten çok aç değilim.
- I had a huge breakfast, so I'm not really very hungry now.
Muazzam bir insan kalabalığı bekledi.
- A huge crowd of people waited.
Çocuğun başında büyük bir yumru var. O kadar çok ağlamasına şaşmamalı.
- The boy has a huge bump on his head. No wonder he cried so much!
O, büyük bir evde yaşıyor.
- She lives in a huge house.
Sadece çok büyük bir hata yaptın.
- You just made a huge mistake.
Vay, bu sıra çok büyük!
- Wow, that line is huge!
Kocaman bir canavar dağdan aşağıya iniyor.
- A huge monster is coming down the mountain.
Böyle kocaman bir çileği ilk defa görüyorum.
- This is the first time I've seen a strawberry this huge.
The castle was huge.
In our league our coach is huge!.
... WEI-SEN LI: The second thing is sometimes is the huge job, ...
... Well, Jim wakes up the next day with a huge headache, left as a young baby girl at an ...