Dürüst olmak gerekirse, bu komplo teorisi bana çok saçma geliyor.
- To be frank, I think this 'conspiracy theory' is nonsense.
Personel toplantıda samimi bir görüş alışverişinde bulunmuştur.
- The staff exchanged frank opinions in the meeting.
Lütfen benimle samimi ol.
- Please be frank with me.
Tom son derece dürüst bir kişi.
- Tom is an extremely frank person.
Dürüst olmak gerekirse, onun iyi bir patron olduğunu düşünüyorum.
- Frankly speaking, I think he's a good boss.
Tom gerçekten açık sözlü olmamı istiyor mu?
- Does Tom really want me to be frank?
O, oldukça açık sözlü bir kişidir.
- He is an extremely frank person.
Buy a package of franks for the barbecue.
May I be frank with you?.
Franco's forces took control in Spain.
- Franko'nun güçleri İspanya'da kontrolü ele geçirdi.
France's currency was the franc, and its symbol was ₣. While it is no longer used in France, francs are still in use in some former French colonies such as Guinea.
- Fransa'nın para birimi franktı ve sembolü ₣ idi. Frank Fransa'da artık kullanılmıyor ama Gine gibi bazı eski Fransız kolonilerinde hâlâ kullanılmaktadır.
... all regulation. You have to have regulation. And there's some parts of Dodd-Frank that ...
... MR. LEHRER: You want to repeal Dodd-Frank? ...