Zülfikar, dördüncü İslam halifesi olan Hazret-i Ali'nin meşhur kılıcıydı.
- Zulfiqar was the famous sword of Hazret-i Ali, fourth caliph of Islam.
O meşhur bir sanatçıdır.
- He is a famous artist.
Şarkıcı sadece Japonya'da değil, aynı zamanda Avrupa'da da ünlü.
- The singer is famous not only in Japan but also in Europe.
Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
- His son became a famous pianist.
En tanınmış kitaplarını 60'lı ve 70'li yıllarda yayınladı.
- During the 60s and 70s, she published her most famous books.
O tanınmış bir dağdır.
- That's a famous mountain.
Biz mükemmel bir biçimde geçindik.
- We got along famously.
Some people are only famous within their city.
... equation which allows for the liberation of energy is Einstein's famous equation, E=mc². ...
... which I talk about in the book, is this famous study ...