O sadece bir el havlusuyla örtülü olarak duştan geldi.
- She, covered only with a handtowel, came from the shower.
Tom'un yatağı bir Pikachu battaniye ile örtülüdür.
- Tom's bed is covered by a Pikachu blanket.
Zemin kanla kaplanmıştı.
- The floor was covered with blood.
Tom çamurla kaplanmış şekilde eve geri döndü.
- Tom came back home covered in mud.
Arap Baharından sonra kış geldi ama kar harabeleri kaplamadı.
- After the Arab Spring came the winter, but the snow hasn't covered the ruins.
Kaza hasarları garanti kapsamında değildir.
- Accidental damage isn't covered by the warranty.
Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil.
- Tom is no longer covered by his parents' health insurance.
Tepe tamamen karla kaplıydı.
- The hill was all covered with snow.
Tepe karla kaplı olurdu.
- The hill used to be covered in snow.
John has $100 on the table, while Jill only has $75. John has Jill covered.
... The debris flow covered 50 more households. ...
... but number one, pre-existing conditions are covered under my plan. Number two, young people ...