Bana biraz avans verebilir misin?
- Could you advance me some money?
O bir sonraki romanı için büyük bir avans aldı.
- She received a large advance for her next novel.
Zaman hızla geçti ve iş hiç ilerlemedi.
- Time passed rapidly and the work didn't advance at all.
Japon endüstrisi savaştan beri büyük ilerlemeler kaydetti.
- Japanese industry has made great advances since the war.
Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.
- The recent advances in medicine are remarkable.
Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi.
- Advances in science and technology and other areas of society in the last 100 years have brought to the quality of life both advantages and disadvantages.
Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.
- Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
Mary Tom'un avantajlarını geri çevirdi.
- Mary turned down Tom's advances.
Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
- Advanced countries must give aid to developing countries.
Onların cihazı son derece gelişmiş.
- Their equipment is extremely advanced.
Bu ülkenin askerî gücü çok gelişmiştir.
- The military power of this country is very advanced.
Plan peşinen kabul edildi.
- The plan has been agreed to in advance.
Onu ona peşinen söylemenizde hiçbir sakınca yok.
- You may as well say it to him in advance.
Buluşma tarihini ileri aldık.
- We advanced the date of the meeting.
O, Boston'dayken Tom'un ileri sınıflarından birine öğretmenlik yapacağım.
- I'm going to teach one of Tom's advanced classes while he's in Boston.
Ordu nehir boyunca yavaşça ilerledi.
- The army slowly advanced across the river.
Nehire doğru ilerlediler.
- They advanced to the river.
Dan, Linda'nın seksüel önerisini reddetti.
- Dan rejected Linda's sexual advances.
Müdür, toplantıda bir öneri ileri sürdü.
- The manager advanced a proposal at the meeting.
Biletler peşin olarak 30 dolar ya da gösteri gününde 35 dolar.
- Tickets are $30 in advance, or $35 on the day of the show.
Kiranı peşin olarak ödemelisin.
- You should pay your rent in advance.
Yine, köktenci ideolojiler büyük tarihsel ilerlemelere karşı çıkarlar.
- Once more, the fundamentalist ideologies oppose to the great historical advances.
Japon endüstrisi savaştan beri büyük ilerlemeler kaydetti.
- Japanese industry has made great advances since the war.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
Lütfen yokluğunuzu önceden bana bildiriniz.
- Please inform me of your absence in advance.
The scouts found a site for an advance base.
to advance the price of goods.
to advance an argument.
... It was a great advance in mobile technology, but the ...
... sure we're helping advance that. ...