baston

listen to the pronunciation of baston
التركية - التركية
Sandal, motor ve gemilerin baş tarafında ucu denize doğru uzanan ağaç
Geminin baş tarafındaki yatık direğin dışarıya doğru uzanan parçası
Yürürken dayanmaya yarayan ağaç veya metalden yapılan araç
Geminin baş tarafındaki yatık direğin (cıvadranın) dışarıya doğru uzanan parçası
Yürürken dayanmaya yarayan ağaç veya metalden yapılan araç: "İsmet yengemin topal babası bastonunu yere vurdu."- T. Dursun K. Geminin baş tarafındaki yatık direğin dışarıya doğru uzanan parçası: "Gemi bastonunun altında dalga kalabalığı birikip kabarıyordu."- Halikarnas Balıkçısı
Ana civadranın üzerinde ileriye doğru uzatılmış çubuk
gege
asa
baston francala
İnce, uzun ekmek
beyaz baston
Görme özürlülerin yürürken kullandıkları madenî çubuk
الإنجليزية - الإنجليزية
Alternative spelling of baton
A wooden or rattan stick or cane of varying lengths used in the Filipino martial arts
A staff or cudgel
An officer bearing a painted staff, who formerly was in attendance upon the king's court to take into custody persons committed by the court
التركية - الإنجليزية
walking stick

My grandfather cannot walk without a walking stick. - Büyükbabam bastonsuz yürüyemez.

stick

My grandfather cannot walk without a walking stick. - Büyükbabam bastonsuz yürüyemez.

The old man walked with a stick. - Yaşlı adam bir baston ile yürüdü.

rod
walking stick, stick
boom
walkingstick
walking-stick
baton
{i} staff
crosier
baston francala
French bread
baston yutmuş gibi
as stiff as a poker
baston yutmuş gibi durmak
be as stiff as a poker
baston şeklinde
virgulate
parmak baston vb ile dürtmek
poke
savurmak (sopa, baston vb)
swing
demirli baston
pikestaff
kılıçlı baston
swordstick
kılıçlı baston
sword cane
topuzlu baston
life preserver
yaylı baston
pogo stick
şişli baston
sword cane, sword stick
baston

    التركية النطق

    bästın

    النطق

    /ˈbastən/ /ˈbæstən/

    علم أصول الكلمات

    () Old French baston
المفضلات