Cinsiyet temelli ayrımcılık yasaklanmıştır.
- Discrimination on the basis of gender is prohibited.
Bu fikir benim iddiamın temelidir.
- This idea is the basis of my argument.
Biz parça başı esasına göre çalışırız.
- We work on a piecework basis.
Biletler, performansın yapıldığı gecede ilk gelene, ilk hizmet esasına göre ücretsizdir.
- Tickets are free on a first-come, first-serve basis on the night of the performance.
Günlük bazda şekerli içecekler içen bir kişi, on iki aylık dönemde 23 kilograma kadar şeker tüketecektir.
- A person who drinks sugary drinks on a daily basis will consume up to 23 kilograms of sugar in a twelve month period.
Red Light Işınlama GDR'de günlük bazda kullanılan bir kelimeydi.
- Red Light Irradiation was a word that was used on a daily basis in the GDR.
Selamlar, görgü kurallarının temelidir.
- Greetings are the basis of good manners.
Her şey temelden başlar.
- Everything starts from the basis.
Biz parça başı esasına göre çalışırız.
- We work on a piecework basis.
The relationship between those items is highly effective on an ongoing basis.
Günlük bazda şekerli içecekler içen bir kişi, on iki aylık dönemde 23 kilograma kadar şeker tüketecektir.
- A person who drinks sugary drinks on a daily basis will consume up to 23 kilograms of sugar in a twelve month period.
Red Light Işınlama GDR'de günlük bazda kullanılan bir kelimeydi.
- Red Light Irradiation was a word that was used on a daily basis in the GDR.
The collection of all possible unions of basis elements of a basis is said to be the topology generated by that basis.
... hack into our computers. We will have to have people play on a fair basis, that's number ...
... on the basis of class rank and not ...