I want to take a bath.
- Ben bir banyo yapmak istiyorum.
It's time to take a bath.
- Şimdi banyo yapma zamanı.
I was just about to take a bath.
- Banyo yapmak üzereydim.
The first thing you have to do is take a bath.
- Yapmak zorunda olduğun ilk şey banyo yapmaktır.
There's nothing like a good hot bath.
- İyi ve sıcak bir banyo yapmak gibisi yok.
I like to take a hot bath every night before bed.
- Her gece yatmadan önce sıcak bir banyo yapmaktan hoşlanırım.
Because of the water shortage, I couldn't take a bath.
- Su sıkıntısı nedeniyle, banyo yapamadım.
I usually take a bath after dinner.
- Ben genellikle akşam yemeğinden sonra banyo yaparım.
She spied on him while he was bathing.
- O banyo yapıyorken o onu gözetledi.
At that time, she was bathing in the sun.
- O zamanda güneşte banyo yapıyordu.