Kentin ulaşım sistemi dağıldı.
- The city's transportation system disintegrated.
Boston'a geri dönmemiz için ulaşımı düzenledim.
- I've arranged transportation for us back to Boston.
Toplu taşıma sistemi saat gibi çalışır.
- The public transportation system runs like clockwork.
Bu yer toplu taşıma için uygun değildir.
- This place isn't convenient to public transportation.
Taşımacılık araçlarımız yok.
- We have no means of transportation.