balom

listen to the pronunciation of balom
التركية - الإنجليزية
my bubble
balo
ball

They sent up a balloon. - Onlar bir balon uçurdular.

The balloon descended slowly. - Balon yavaş yavaş indi.

balo
{i} dance

She danced with him at the high school prom. - O, lise mezuniyet balosunda onunla dans etti.

Let me come to the ball; I, too, would like to dance. - Baloya gelmeme izin ver; Ben de dans etmek istiyorum.

balo
entertainment
balo
prom

Tom rented a tuxedo for the prom. - Tom okul balosu için bir smokin kiraladı.

Tom says he doesn't know who Mary is planning on going to the prom with. - Tom Mary'nin baloyla kimle gitmeyi planladığını bilmediğini söylüyor.

balo
ball, dance
balo
dance; ball
التركية - التركية

تعريف balom في التركية التركية القاموس.

balo
Danslı ve özel giysili gece eğlencesi
balo
Danslı ve özel giysili gece eğlencesi: "O zaman nişan balosu falan yoktu, olsa da şoförün balosu mu olur?"- A. Gündüz
balom
المفضلات