During my childhood, I used to come here frequently, look around and think.
- Düşünmek ve etrafa bakınmak için çocukluğum sırasında buraya sıklıkla gelirdim.
She did nothing but look around.
- O, etrafına bakınmaktan başka bir şey yapmadı.
See the footnote on page 5.
- Sayfa beşteki dipnota bakın.
See that my children behave well at school.
- Benim çocukların okulda iyi davrandığına bakın.
Look at that pretty little girl.
- O güzel küçük kıza bakın.
I think I'll look around a little more.
- Etrafıma biraz daha bakınmayı düşünüyorum.