Tatoeba.org, a language website, was shut down temporarily for maintenance.
- Bir dil web sitesi olan Tatoeba.org bakım için geçici olarak kapatıldı.
Our website is offline for scheduled maintenance.
- Web sitemiz planlanmış bakım için çevrimdışıdır.
Care aged him quickly.
- Bakım onu çabuk yaşlandırdı.
Care has made her look ten years older.
- Bakım onun görünüşünü on yaş büyük yaptı.
In this respect, you're right.
- Bu bakımdan haklısın.
I'm no different than you are in that respect.
- O bakımdan senden farklı değilim.
Tom needs to get medical attention.
- Tom'un tıbbi bakım alması gerekiyor.
Tom needs proper medical attention.
- Tom'un uygun tıbbi bakıma ihtiyacı var.
Your opinions are right in a way.
- Sizin fikirleriniz bir bakıma doğru.
Those shadows appeared in a way like giant dinosaurs, with a long neck and a very big jaw without teeth.
- Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.
TV is harmful in that it keeps your mind in a passive state.
- TV aklınızı pasif durumda tutması bakımından zararlıdır.
Tom was put in a nursing home.
- Tom bir bakımevine kondu.
The blind nurse devoted herself to caring for the elderly.
- Kör hemşire kendini yaşlıların bakımı için adadı.
Babies need a lot of care.
- Bebeklerin bakıma çok ihtiyacı vardır.
The car needs a service.
- Arabanın bakıma ihtiyacı var.
I took my car to have it serviced today.
- Bugün arabamı bakım yaptırmaya götürdüm.
He is inclined to look at everything from the standpoint of its practicality and is neither stingy nor extravagant.
- O her şeye pratikliği bakımından bakma eğilimindedir ve ne pinti ne de savurgandır.