bakışta

listen to the pronunciation of bakışta
التركية - الإنجليزية
at glance
bak
check it out
ilk bakışta
at first glance

The two buses resemble each other at first glance. - İlk bakışta bu iki otobüs birbirine benziyor.

I recognized Mr Jones at first glance. - İlk bakışta Bay Jones'u tanıdım.

bak
look at

As a boy, I used to lie on my back on the grass and look at white clouds. - Çocukken çimin üstünde sırtüstü uzanır beyaz bulutlara bakardım.

Every time I look at this picture, I think of my father. - Bu resme her bakışımda, babamı hatırlarım.

bak
(Bilgisayar) lookup
bak
(Bilgisayar) look in

Look in the mirror, pal. - Aynaya bir bak dostum.

Look in the phone book. - Telefon rehberine bakın.

bak
look after

Would you please look after my dog tomorrow? - Yarın köpeğime bakar mısın lütfen?

She asked me to look after her baby in her absence. - Onun yokluğunda bebeğine bakmamı rica etti.

bak
{f} regarding
bak
{f} look

Look at that mountain which is covered with snow. - Karlarla örtülü şu dağa bak.

She looked at me and smiled. - O bana baktı ve gülümsedi.

bak
{f} face

I'll never be able to look him in the face again. - Ben ona yüzüne karşı tekrar bakamayacağım.

Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time. - Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.

bak
have one's wits about one
ilk bakışta aşk
Love at the first sight
bak
(abbr. for bakınız) see; cf. (compare)
bak
vide

Let me have a look at your video camera. - Video kamerana bir bakayım.

bak
behold
bak
or else
bak
{k} Till when
bak
{ü} lo
bak
{k} women's lib
bak
{k} Until when? till when
bak
{k} no way
bir bakışta
at a (single) glance
bir bakışta
at a glance

He saw at a glance that his daughter had been crying. - O, kızının ağladığını bir bakışta gördü.

I could tell at a glance that something was wrong. - Bir bakışta yanlış bir şey olduğunu söyleyebildim.

bir bakışta kavramak
review
ilk bakışta
(Hukuk) prima facie
ilk bakışta
at first sight

Our peoples have more in common than can be seen at first sight. - Bizim halkların ilk bakışta görülebilenden daha çok ortak yönleri var.

The problem is not as simple as it might seem at first sight. - Sorun ilk bakışta göründüğü gibi kadar basit değildir.

ilk bakışta olan
prima facie
ilk bakışta tanıma
recognition at a glance
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف bakışta في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

BAK
Basic Aeronautical Knowledge, an initial theory course for trainee pilots
BAK
extension of a backup file (Computers)
bak
Arresting Cable Prefix (e g , BAK-9)
bak
Backup ( bak) - Older version of a batch-file, by using this files you can restore the previous version of such a file if you want that for some reason
bak
Back at KB, when you return
bak
A suffix for filenames indicating a backed-up file You can usually delete bak files, provided you make sure that you have the most recent version and will not be needing the backup at any stage
bak
Backup file
bak
Back At Keyboard
bak
a threatening predator, however, Kilrathi do not eat other predators, as they believe them to have an extremely foul taste
التركية - التركية

تعريف bakışta في التركية التركية القاموس.

BÂK
(Osmanlı Dönemi) f. Korku, havf, çekinme, sakınma
الإنجليزية - التركية

تعريف bakışta في الإنجليزية التركية القاموس.

Bak
Bey, Türkçede erkeklerin kullandığı sanlardan birisidir. Diğerleri efendi, ağa, efe, çelebi, ağabey, amca, dayıdır. Eski Türkçedeki biçimi beğ idi