bakış açısı

listen to the pronunciation of bakış açısı
التركية - الإنجليزية
point of view

Try to see the problem from her point of view. - Sorunu onun bakış açısından görmeye çalış.

From his point of view he's right. - Onun bakış açısından o haklı.

viewpoint

Her viewpoint is limited. - Onun bakış açısı sınırlıdır.

I am looking at the matter from a different viewpoint. - Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum.

perspective

You need to get a new perspective. - Yeni bir bakış açısı elde etmelisin.

You've lost perspective. - Bakış açısını kaybettin.

outlook

Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life. - Kültür bir bireyin karakterinin, davranışının ve hayata bakış açısının şekillenmesinde dinamik bir rol oynar.

He has a very materialistic outlook on life. - Onun hayata çok materyalist bir bakış açısı vardır.

standpoint
feeling
Viewpoint, line of sight, line of vision, outlook, standpoint
line of sight
point of view, standpoint, angle
line of vision
aspect
(Bilgisayar) elevation
slant
stance
contention
light
angle
the point of view
geniş bakış açısı
perspective
kişisel bakış açısı ile ilgili
subjective
التركية - التركية
Bir olayda, konuyu, düşünceyi belirli bir yönden inceleme, görüş açısı
görüş açısı