bak!

listen to the pronunciation of bak!
التركية - الإنجليزية
check it out
look at

Look at this Japanese car. - Bu Japon arabasına bak.

Meg didn't even look at me. - Meg bile bana bakmadı.

(Bilgisayar) lookup
(Bilgisayar) look in

By the look in his eye I could tell that he was speaking tongue in cheek. - Onun gözündeki bakışına göre onun şaka yollu konuştuğunu söyleyebilirdim.

Don't worry. He may look intimidating at first glance, but he's actually a very friendly person. - Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır.

look after

Would you please look after my dog tomorrow? - Yarın köpeğime bakar mısın lütfen?

You should look after the children from time to time. - Zaman zaman çocuklara bakmalısın.

{f} regarding
{f} look

Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time. - Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.

He looked at me and smiled. - O bana baktı ve gülümsedi.

{f} face

She looked her child in the face. - O, karşısındaki çocuğuna baktı.

Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time. - Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.

have one's wits about one
(abbr. for bakınız) see; cf. (compare)
vide

Let me have a look at your video camera. - Video kamerana bir bakayım.

behold
or else
{k} Till when
{ü} lo
{k} women's lib
{k} Until when? till when
{k} no way
الإنجليزية - الإنجليزية
Basic Aeronautical Knowledge, an initial theory course for trainee pilots
extension of a backup file (Computers)
Arresting Cable Prefix (e g , BAK-9)
Backup ( bak) - Older version of a batch-file, by using this files you can restore the previous version of such a file if you want that for some reason
Back at KB, when you return
A suffix for filenames indicating a backed-up file You can usually delete bak files, provided you make sure that you have the most recent version and will not be needing the backup at any stage
Backup file
Back At Keyboard
a threatening predator, however, Kilrathi do not eat other predators, as they believe them to have an extremely foul taste
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) f. Korku, havf, çekinme, sakınma
الإنجليزية - التركية
Bey, Türkçede erkeklerin kullandığı sanlardan birisidir. Diğerleri efendi, ağa, efe, çelebi, ağabey, amca, dayıdır. Eski Türkçedeki biçimi beğ idi