baharatlı

listen to the pronunciation of baharatlı
التركية - الإنجليزية
{s} spicy

Tom ate some spicy Indian food. - Tom biraz baharatlı Hint yemeği yedi.

Tom thinks the food Mary makes is usually too spicy. - Tom Mary'nin yaptığı yemeklerin genellikle çok baharatlı olduğunu düşünüyor.

spiced
seasoned

Add seasoning, seasoned oil, and chili, to the boiling water. - Kaynar suya, baharat, baharatlı yağ ve biber ekleyin.

The seasoned bread causes farts. - Baharatlı ekmek osuruğa neden olur.

hot

A dish can be spicy without being hot. - Bir yemek sıcak olmadan baharatlı olabilir.

It's strange that people in hot climate zones eat spicy things like curry. - Sıcak iklim kuşaklarındaki insanların köri gibi baharatlı şeyler yemeleri garip.

spiced, spicy
seasoned with spices
{s} racy
baharatlı domates sosu
catsup
baharatlı alman sosisi
frankfurter
baharatlı hint salçası
chutney
baharatlı kıyma
force meat
baharatlı turşu
piccalilli
baharatlı ve acılı
devilled
baharatlı ve acılı
deviled
baharatlı ve acılı pişirmek
devil
baharatlı şarap
hippocras
acı ve baharatlı yemek
devil
bu çok baharatlı
It's too spicy
noelde içilen baharatlı içki
wassail
التركية - التركية
Baharatı olan
BAHARATLI
Baharatı olan: "Dumanlı dumanlı, sıcak sıcak, baharatlı köfteler..."- Ç. Altan