babası

listen to the pronunciation of babası
التركية - الإنجليزية
high priest
In the history of the Hebrew Testament (Tanakh), the male person who was responsible for making the annual sacrifice on the Day of Atonement (Yom Kippur). Always a descendant of Aaron the older brother of Moses
A clergyman with a higher function than a normal priest
Jesus Christ
The second-lowest office in the Melchizedek priesthood

Jake was ordained a high priest when he was called to be a counselor in a bishopric.

If you call a man the high priest of a particular thing, you are saying in a slightly mocking way that he is considered by people to be expert in that thing. the high priest of cheap periodical fiction
the head of the Jewish priesthood
a preeminent authority or major proponent of a movement or doctrine; "he's the high priest of contemporary jazz
a senior clergyman and dignitary
chief priest belonging to the ancient Levitical priesthood (Judaism); priest belonging to the Melchizedek priesthood (Mormonism); leader of a movement or doctrine
A chief priest; esp
A man who led the worship in the sacred tent or in the temple and who offered sacrifices Some of the more important priests were called "chief priests," and the most important priest was called the "high priest " When Jesus was arrested, he was taken to Caiaphas, the high priest, to await his trial List of Terms
The chief religious official in Israel; he offered the most important sacrifices to God on behalf of the people
highest ranking official within a temple; known by such titles as the First Prophet of Amun in Thebes, or the Greatest of the Seers of Re in Heliopolis
(hye preest) The highest office of the priesthood in Israel It was the high priest's duty to represent Israel on the Day of Atonement and to interpret the Urim and Thummim Only one high priest held office at a time In New Testament times, the Roman governor appointed the high priest who served as head of the Sanhedrin Today, Jesus is our high priest Leviticus 16: 32 Matthew 26: 57 Hebrews 7: 23-28 Return
a preeminent authority or major proponent of a movement or doctrine; "he's the high priest of contemporary jazz"
the male Coven Leader (an office); any Second or Third Degree male Witch (a rank)
The "top guy" in a coven High Priests are also often registered ministers, thus can perform legitimate marriage ceremonies, funerals, and the like However, if you have plans for a marriage/funeral, you might want to check if your local HP is registered before hiring him
A male witch within a coven who has been initiated into the 3rd degree Abbreviated in written rituals as HP
baba
father

Best regards to your father. - Babana en iyi dileklerimle.

My father told me not to read a book in my bed. - Babam yatakta kitap okumamamı söyledi.

babası olmak
beget
babası gibi olan erkek
family man
babası olduğunu açıklamak
declare paternity
babası olduğunu onaylamak
legitimatize
babası olduğunu onaylamak
legitimize
babası olduğunu onaylamak
legitimate
babası olmak
sire
babası olmak
to beget, to sire
babası olmak
father

Tom is old enough to be Mary's father. - Tom Mary'nin babası olmak için yeterince yaşlı.

Sami wanted to be a father to Layla's baby. - Sami, Leyla'nın bebeğinin babası olmak istiyordu.

babası ıngiliz olup ıngiltere'de oturma hakkı olan
patrial
baba değil, tırabzan babası
man who is a poor excuse for a father
babanın babası
paternal grandfather
baba
papa

Sami has a wealthy papa. - Sami'nin zengin bir babası var.

Papa, I'm not joking! I'm pregnant. - Baba, ben şaka yapmıyorum! Hamileyim.

baba
{i} POP

Hey, pops! What are you doing! - Hey, babalık! Ne yapıyorsun!

baba
ancient

My father is interested in ancient history. - Babam antik tarihle ilgileniyor.

baba
daddy

Daddy, buy me a vuvuzela! - Baba, bana bir vuvuzela al!

Daddy, I can't walk any more. Carry me. - Baba, artık yürüyemiyorum. Beni taşı.

mafya babası
godfather
aile babası
(Latin) pater familias
baba
(Argo) very difficult
baba
(Askeri,Teknik) bollard
baba
newel post
baba
great
baba
goodman
baba
(Denizbilim) newel
baba
old man
baba
the old man
baba
very good
baba
dad

Her dad will not come, he is very busy. - Babası gelmeyecek, o çok meşgul.

Daddy, buy me a vuvuzela! - Baba, bana bir vuvuzela al!

baba
kingpost
fikir babası
originator
iskele babası
(Askeri) bitt
baba
pa
baba
pappy
baba
sire
baba
genitor
aile babası
family man
baba
poppa
baba
p.a
fikir babası
Prime mover
isim babası
father. a man who creates, originates, or founds something.the person who glossed it
vaftiz babası
godfather
aile babası
paterfamilias
altın babası
in clover
anası sarımsak, babası soğan
(Konuşma Dili) He is from an ignorant and backward family
anası turp, babası şalgam
(Konuşma Dili) He has a very low and doubtful background
anne babası çalışan çocuk
latchkey child
anne babası çalışan çocuk
door key child
annesi bir babası ayrı kardeş
uterine brother
annesi bir babası ayrı kardeş
uterine sister
annesi bir babası ayrı olan
uterine
aygırın babası
sire
baba
the old man; goodman; governor
baba
begetter
baba
pere
baba
pop; old man
baba
title applied to a holy man or to a respected elderly man: İsmet baba, Hakkı baba, Telli baba
baba
bollard; bitt
baba
slang penis, *dick, *cock, *pecker
baba
father, dad, pa, daddy; bollard; newel post; very good, great; very difficult
baba
king post; crown post; queen post (in the truss of a roof)
baba
(Konuşma Dili) mafia chief, mafia boss
baba
sire (Archaic)
baba
newel-post, newel (large post at the foot or landing of a stairway)
baba
the governor; guv
baba
head (of a walking stick)
baba
guvnor
baba
senior
baba
the leader of a group of dervishes; the head of a tekke (among the Bektashi dervishes)
baba
pater (British Slang)
baba
{i} guv
baba
{i} pater

My paternal grandmother enjoys tea ceremonies. - Benim babaannem çay törenlerini seviyor.

He's my father's father. He's my paternal grandpa. - O benim babamın babası. O benim baba tarafından büyükbabam.

baba
the governor
baba
{i} governor
baba
abba
baba
housefather
baba
beget
fakir babası
guardian of the poor
fukara babası
charitable person, person who helps poor people
fukara babası one who helps
the poor
güvenlik babası
safety post
halat babası
(Marangozluk) timberhead
her gördüğü sakallıyı babası sanmak
colloq . to be easily fooled by appearances
iskele babası
1. bollard. 2. father who has no authority over his family. 3. henpecked husband
iskele babası
makefast
kapı babası
gate post
korkuluk babası
rail post
merdiven babası
newel
palamar babası
dolphin
palamar babası
capstan head
palamar babası
moor post
para babası
moneybags
para babası
a) moneybags b) loaded
para babası
Croesus
parmaklık babası
fence post
rıhtım babası
(Askeri) fairlead
tırabzan babası
1. newel-post, newel (large post usually placed at the end of a railing). 2. (Konuşma Dili) weak, ineffectual father who is little more than a figurehead in his family
tırabzan babası
newel post, newel
vaftiz babası
sponsor
öksüzler anası/babası a
person who takes care of the poor and the homeless
ırgat babası
capstan head
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف babası في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

baba
A father

Do not be disrespectful, son. Look at me. Baba, were you a Savaki?.

baba
A baby, child

For my child is dead--my baba is dead!.

baba
In baby talk, often used for a variety of words beginning with b, such as bottle or blanket

Oh, it's storytime! Let me get my baba.

Baba
{i} ancient Sumerian goddess
baba
{i} small spongelike leavened cake usually containing raisins and rum, rum baba; (Slang) respectful form of address for an older man; (Slang) child
baba
A French and Italian small sweet cake made from enriched yeast dough, often flavored with candied fruits, and soaked with a rum or Kirschwasser syrup after baking This dough is also used to make the larger savarin
baba
a small cake leavened with yeast
baba
A term of affection for a Saint or holy man
baba
An old woman, especially a traditional old woman from an eastern European culture
baba
Religious master or father; term of respect
baba
A holy man, a spiritual leader
baba
A grandmother
baba
In baby talk, often used for a variety of words beginning with "b", such as "bottle" or "blanket"
baba
A kind of sponge cake soaked in rum-flavoured syrup
baba
A kind of plum cake
baba
a term of affection for a saint or holy man meaning "father"
التركية - التركية

تعريف babası في التركية التركية القاموس.

baba
Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek: "Türk babanın ve Türk ananın çocuğu Türktür."- Anayasa. Çocuğu olmuş erkek
Baba
peder
baba
Anlayışlı, iyi huylu erkek
baba
Bir ülkeye veya bir topluluğa yararlı olmuş kimse
baba
Tarikatların bazısında tekke büyüğü
baba
Bu gibi kimselere verilen unvan
para babası
Parası çok, varlıklı kimse
Baba
ata
Baba
(Osmanlı Dönemi) VESİLE
Baba
(Hukuk) VALİD
Bektaşi babası
Bektaşi tarikatından olan derviş
baba
Bir merdivende, tırabzanın sahanlıkla birleştiği yerde bulunan dikey öge. Çatı merteği
baba
Ata: "Asya'daki babalarımızdan miras kalan millî şiirimizin manzum şekillerinde..."- Y. K. Beyatlı
baba
öfke, kızgınlık, hınç
baba
Gemi veya iskelede halatın takıldığı yuvarlak başlı, iri demir, ağaç veya beton dikme
baba
Çocuğu olmuş erkek
baba
Çatı merteği
baba
Gemi halatlarının bağlandığı iskelelerde bulunan büyük demir düzenekler
baba
Yaratıcı, kurucu kimse
baba
Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme
baba
Silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti gibi kirli ve gizli işler yapan çetenin başı. Çok kaliteli, üstün nitelikli
baba
Kirli işler yapan çetenin başı
baba
Denizli'de bir dağ
baba
Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek
baba
Mayalı hamurla yapılan, alkolle tatlandırılmış Polonya pastası
baba
Silâh kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti gibi kirli ve gizli işler yapan çetenin başı
baba
Makedonya Cumhuriyeti'nde bulunan bir dağ
baba
Halat volta etmek için ağaç veya metalden yapılmış silindirik biçimde güverte veya rıhtıma bağlanmış bir eleman
baba
Kazılarda çıkan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme
baba
Afganistan'da bir dağ
baba
Koruyucu, babalık duyguları ile dolu kimse
baba
(Osmanlı Dönemi) vâlid
dert babası
Herkesin derdini, rahatlıkla, çekinmeden veya bir çözüm yolu bulabilir ümidiyle açıklayıp anlattığı kimse
fukara babası
Yoksullara yardım etmeyi seven kimse
iskele babası
Yanaşan gemileri bağlamak için rıhtıma konmuş dökme demir veya betondan silindir
tırabzan babası
Merdiven başlarında bulunan, parmaklığı desteklemeye yarayan, kalın, yuvarlak taşlı dayanak
tırabzan babası
Babalık ödevini yapmayan kimse
babası
المفضلات